Korku Nasıl Yenilir ? (1)

Korku beden ve zihnimiz üzerinde büyük etkisi olan en güçlü duygulardan biri. Aslında bunu yazmak bile gereksiz çünkü hepimiz bu duyguyu tanıyoruz, değil mi? Bu yazıları soğuk ve basmakalıp yöntemlerden ziyade kendi deneyimlerimi metodik olarak paylaşmak için yazıyorum. Korkusuzluk kavramını bir kenara bırakın, aslında baya korkak bir insanım:)Ama sanırım özgürlüğün tadını bir kere aldım.

Aslında korku insan için gerekli ve doğal bir duygu. Örneğin bir kaza anında ya da biri bize saldırdığında bu duygu sayesinde harekete geçiyoruz, korku çoğu zaman hayatta kalmamızı sağlıyor. Peki neden sevgi, mutluluk, takdir gibi duygular bizi rahatsız etmiyor da bu duygu bizi rahatsız ediyor?Bizi rahatsız eden  korkunun kendisinden çok, ona saplanıp kalmamız ve bu yüzden davranışlarımızı ele geçirmesi olabilir mi?

Sinan Canan bir konuşmasında korkuyu kor parçacıklarına benzetmişti. Bir ne kadar üstünü örtmeye, onu görmezden gelmeye çalışsak da içimizde için için yanmaya devam eden kor. Hiç farketmediğimiz bir anda alevlenip davranışlarımızı ele geçirebiliyor.

Korkularla yaşayan bir insansanız internette ufak bir araştırmada ilk karşınıza çıkan “Korkununun üstüne git, korkunla yüzleş!” cümlesi olacaktır. Eğer benim gibi on yıllardır aynı korkulara sahip birisiyseniz bu cümleyi okuduğunuz anda ya sayfayı kapatırsınız ya da yapamayacağınızı düşünüp yine konunun üstünü örtersiniz. Hayır! Öncelikle şunu bilin; tek başınıza başa çıkmanız gerekmiyor.

Benim Korkum

Kendimi bildim bileli yalnız başıma  karanlıkta olmaktan çok korkuyorum, geceleri ışık olmadan uyuyamıyorum. Yakınlarım bunu biliyor ancak uzaktan tanıyanlar şaşırtıcı bulabilir. Çünkü son on senemin beş senesini yabancı ülkelerde ve tek başıma geçirdim. Işıkta ve televizyon izleyerek uyumaya çalıştığım yalnız gecelerin sonunda ilacım ve avuntum evime dönüşümdü. Belki bunu ilk defa kelimelerle ifade ediyorum. Niyetine girdiysem, üzerinde düşünmeye başladıysam iki sebebi var. İlki bütün duyguların bize bir şey anlatmaya çalıştığını anlamış olmam.Hayatımda belki de ilk defa korkularımı samimiyetle dinlemeyi seçiyorum. Ve evet “Ölüm” gibi daha önemli ama ZOR bir alanla değil; nispeten daha KOLAY bir yerden başlıyorum. Çünkü şefkatle, bıkmadan, adım adım ilerlemenin sonuca götürdüğünü görüyorum. Zor olanla başlamak beni yorabilir ve usandırabilir.

İkinci sebep ise bu süreçte yalnız başıma olmak zorunda olmadığımı anlamış olmam. Deneyebilirim, eğer tek başıma halledemiyorsam destek alabilirim; terapiye gidebilirim. Bunun için terapiye gidilir mi diye düşünmeyin, aslında tam olarak da bunun için gidilir:) En ufak korkumun bile davranışlarımı nasıl etkilediğini görüyorum, en ufağı ile bile vedalaştığımda nasıl hafiflediğimin tadını alıyorum. Niyetine girdiyseniz, biraz çabayla yapabilirsiniz, yapabiliriz. Niyetiniz var mı?

Düşünürken iyi gidebilir:https://open.spotify.com/track/4Df5xVNKyGGAUlsD92GVTq?si=8IGUPv8xT2Gxvgz2bDUxZQ

 

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

You May Also Like