Bitkiler Koku Alır mı?

Anne kanalından gelen bitki merakı pandemi günlerinde depreşti. Metis Bilim serisinden “Bitkilerin Bildikleri” isimli kitabı okuyorum. İtiraf vakti; beni cezbeden kitabın ismiydi-“Bitkilerin Gizli Yaşamı” kadar olmasa da. Oysa eser bitkilerin dünyasını tamamen bilimsel inceleme ve verilere dayanarak bize açıyor. Bitkiler nelerin ve nasıl “farkında”?

bitkiler

Bitkilere tamamen bağımlıyız.Maine ormanlarındaki ağaçlardan yapılma ahşap evlerde uyanıyor, fincanımıza Brezilya’da yetişmiş kahve çekirdeklerinden öğütülmüş kahve koyuyor,Mısır pamuğundan yapılmış tişörtümüzü giyiyor,bilgisayardan kağıda çıktı alıyor,Afrika’da yetişen kauçuklardan yapılma lastikleri olan ve milyonlarca yıl önce ölmüş açık tohumlu bitkilerden elde edilen benzinle çalışan arabalarla çocuklarımızı okula götürüyoruz.Bitkilerden elde edilen kimyasallar ateş düşürüyor (mesela asprin) ve kanseri tedavi ediyor(Taxol).Buğday bir çağın sonunu getirip başka bir çağı başlattı,mütevazı patates ise kitlesel göçlere neden oldu.Bitkilerin bizim için neler yaptıklarını bildiğimize göre, bilim insanlarının onlar hakkında neler keşfettiklerini öğrenmek için biraz vakit ayırmaya değmez mi?

Yazının başlığına dönersek; evet bitkiler koku alır. Meyvelerinin olgunlaştığını, komşularının budandığını ya da böcek istilasına uğradığını anlayabilir. Hatta bazı bitkiler domatesin kokusunu buğdaydan ayırabilir.Bitkilerdeki “koklama” tanımı tabi ki insanlardaki gibi değildir. Bitkilerde bir burun ya da sinir sistemi yoktur. Ama “uyaranlar aracılığı ile kokuyu algılama” açıklaması hem insanda hem bitkide işler.

bitkiler

Aslında bir böcek bilimci olan Dr. Consuelo De Moraes bitkilerin kendi aralarında uçucu kimyasallarla haberleşme konusunu araştırıyor. Bu araştırmada baş roldeki bitki Küsküt.

Küsküt klorofile sahip değil.Bu nedenle kendi besinini üretemiyor ama açlıktan da ölmüyor,peki nasıl? Tahmin edebileceğiniz gibi küsküt asalak bit bitki, zararlı ot. Bir konakçı bulamazsa ölür. Küsküt filizi büyürken sürgüsünün ucu küçük dairelerle hareket ediyor.Ona yiyecek sağlayabilecek bitkinin olduğu yere doğru eğilip,ona doğru büyüyor.Buraya kadar her şey normal.Enteresan olan kısım küskütün kurbanını seçmesi!

Peki Nasıl?

De Moraes araştırmasında küskütün boş saksılara veya yapma bitkilerin olduğu saksılara doğru asla büyümediğini,her koşulda domatese doğru büyüdüğünü ispatlamış. Hatta bunu ispatlamak için domates yerine domates parfümü kullanmış,sonuç değişmemiş.

Küsküt yiyecek bulmak için konakçısının kokusunu alıyor,tamam. Peki örneğin domates ve buğday arasında kaldığında, nasıl tercihte bulunabiliyor? Neden domates öncelikli?

En akla yakın hipotez,domatesin karışık bir koku buketine sahip olması. Buğdayın kokusunda küskütün cezbeden bir molekül varken domateste üç farklı molekül var. Yine de farklı koku örnekleriyle deneyin devam ettirilmesi gerekli görünüyor.

bitkiler

Martin Heil tarafından yapılan yapılan başka bir araştırmaysa böcek saldırısına uğrayan lima fasülyesini inceliyor. Deneyin sonuçları dikkate değer, çünkü saldırıya uğramış bir yaprağın saldığı gazların,aynı bitkinin diğer yapraklarını başka saldırılardan koruması için gerekli olduğunu gösteriyor.Yazar bunu Çin Seddi’ndeki hisarlarda saldırı uyarısı için yakılan ateşlere benzetiyor. Bu “ateş” komşu bitkilere de uyarı veriyor! Komşu bitkiler de asıl bitkinin “iç konuşması” na kulak misafiri olup önlem alıyor.

bitkiler

Bitkilerin dünyayı algılamasını bizim dünyayı algılamamız gibi düşünmek tam insan işi 🙂 “Bitkiler acıyı hissediyor!” gibi başlıklar dikkatimizi çekiyor ve aslında bilim dünyasının bitki konusunu küçümsemesine yol açıyor. Oysa bitkileri daha çok anlayabilsek, neler mümkün olabilirdi?

Sevgiler.

 

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

You May Also Like