Esneklik Yasası

Esneklik Yasası bize, pasiflik ya da direnmeden daha çok yarar sağlar; ortaya çıkan her şeyi etkin bir biçimde kullanarak, en acı verici koşulları dahi kucaklayarak, zorluklarımızla -onları bir spiritüel eğitim biçimi olarak görmeye başlayarak- daha etkili bir biçimde başa çıkacağımızı ifade eder.

Daima sizden kabul etmeniz istenen şeyi kabul edin. 

Kabul edin ve onu kendi yolunuza dönüştürün.

ROBERT FROST

Esneklik, yaşanan an’a katı bir biçimde direnmek yerine, onu pragmatik bir biçimde kabullenmeyi -kendimizi, diğerlerini ve mevcut koşulları kabullenmeyi- içerir. Bu asla, hoşlanmadığımız şeye direnç göstermeden katlanmamız, haksızlığı görmezden gelmemiz ya da kurban edilmemize izin vermemiz anlamına gelmez. Esneklik, uyanık ve genişleyici bir farkındalık hali gerektirir; o sadece ‘’akışa uymayı’’ değil, onu kucaklamayı (benimsemeyi) ve yapıcı bir biçimde kullanmayı da gerektirir. Esneklik Yasası ’nı uygulamakta ustalaşarak, engelleri ilerleme vasıtalarına, sorunları da fırsatlara dönüştürürüz; rüzgar kuvvetli esiyorsa, sadece onu ‘’kabullenmez’’ ya da ona ‘’katlanmayız,’’ ama, yeldeğirmenleri inşa ederiz.

Esneklikte Büyük Bir Kuvvet Yatar

Esneklikle, güneşe ve yağmura, sıcağa ve soğuğa aynı şekilde davranmayı öğreniriz. Direnmek yerine karşılık vererek, hayatı daha az acı verici, daha mücadelesiz yaşarız; acıyı bir sınav gibi görür ve sadece öğrenmek için, onu en iyi şekilde kullanmaya çalışırız.

Esneklik Yasası ’nı yansıtan ve somutlaştıran aikido ve tai chi gibi savaş sanatları direnç göstermeme üzerine kurulmuşlardır: itiliyorsanız çekin; çekiliyorsanız itin; bir güç size doğru gelirken, onun yolundan çekilin. Eğer iyi kullanabilirsek, her şey bizim en yüksek hayrımıza hizmet eder. 

Hayatı sadece geleneksel düşüncelerimizin kişisel görüş noktasından görürsek, örneğin mali aksilikler ya da gribe yakalanmak gibi bazı olaylar için daima ‘’şükran’’ duymayız, kuşkusuz. Ama bu yasa bize, büyük tabloyu görebilmek için görüşümüzü kendi ötemize genişletmemiz gerektiğini hatırlatır, çünkü ancak o zaman, yaşanan anda bize pozitif veya negatif görünse de, her durumun ruhumuzu güçlendirmek için bir fırsat sunduğunu daha iyi takdir edebiliriz. Gerilim, zihin hayatta ortaya çıkan şeylere -durumlara, insanlara ya da duygulara- direndiği zaman meydana gelir. ‘’…. olmayı tercih ederdim’’ ya da ‘’Onlar …. olmalıydılar (ya da olmamalıydılar)’’ gibi ifadeler, olana gösterdiğimiz direnci yansıtırlar. Karşılaştığımız her şeyi, uzun vadede bizi daha güçlü, daha akıllı ya da bütün kılabilecek potansiyel bir ders olarak görerek, olan hakkındaki beklentilerimizi ya da yargılarımızı aşar ve hayatı kucaklarız.

Hayat, Sınırlı Zihnin Görüşünden Her Zaman Adil Olmayabilir

Daha geniş bir perspektiften, spiritüel yasalar hala geçerlidir. Esneklik şu tutumu geliştirmeyi içerir: ‘’Tamam, işte ben bu noktayım ve buyum. Bu durumla ilgili olarak elimden gelenin en iyisini yapacağım. ‘’Fırsatlar nasıl aynı zamanda sorunlar taşıyorlarsa, her sorun da bir fırsat getirir.

Esneklik, koşullara uyabilmek anlamına gelir; su gibi, ‘’kabımızın’’ şeklini alırız -yani, şimdiki anın. Hayata hangi düzeyde açılabilirsek, o düzeyde açılırız.

Esneklik Yasası, önem verilen nokta ve amacın biraz farklı olması dışında, Kusursuzluk Yasası’na benzer. Esneklik Yasası’nı uygulayarak, iniş çıkışlardan uzak durmak yerine, onları deneyimlemeye açık oluruz. Daha bütünüyle yaşarız. Esnekliği işimize, ilişkilerimize ya da günlük hayatın diğer yönlerine uygulayabiliriz. Direnç göstermeyerek, nedensiz mutluluk sanatını öğreniriz. Bu yasanın ustası olursanız, her şeyin hakimi ve ustası olursunuz.

Esnekliği Deneyimleme

Bu eş alıştırması, fiziksel bir kabul deneyimi yaşatır ve en yüksek savaş sanatlarına olduğu gibi, günlük hayattaki her türlü duruma da uygulanır:

  1. Ayaklarınızı omuzlarınızın genişliğinde açarak, doğal bir şekilde ayakta durun ve bir kolunuzu öne uzatın. Eşiniz, sanki sizi bir yere götürmek istiyormuş gibi, sizi bileğinizden tutarak yavaşça öne doğru çeksin.
  2. Eşiniz sizi çekerken, dengenizi sağlamak için bir adım öne atın ve eşinizin sizi çekişine karşı (kendinizi geriye doğru çekerek) direnin. Bunun fiziksel ve duygusal olarak nasıl bir duygu verdiğini hissedin.
  3. Şimdi eşiniz sizi bir kez daha çeksin, ama bu kez, tam eşiniz sizi çekmeye başladığında, öne doğru iki adım atın ve eşinizi, sizi çekmek istediği yöne doğru nezaketle itin. Başka bir deyişle, güce direnmek yerine, ona katılın; onu sizin kılın. Bunun fiziksel ve duygusal olarak nasıl bir duygu verdiğini hissedin. Eşinizin çekişini, ne boyun eğmiş bir uysallık ya da pasif bir katlanmayla kabul ettiniz ne de ona karşı koydunuz; bunların tersine onu kullandınız.
  4. Eşinizin rolleri değiştirerek aynı alıştırmayı yineleyin ve sonra deneyimlerinizi karşılaştırın.

Esneklik Yasasını Uygulama

  1. Yaşarken ona karşı savaşma ya da direnme eğilimi gösterdiğiniz bir durumu ya da olayı düşünün.
  2. O zaman, hayatınızın güçlerini kucaklamak ve onlarla birlikte akmak için esnekliği nasıl uygulayabilirdiniz, bunu düşünün.
  3. Bu durum ya da olayla başa çıkmaya çalışırken ne zaman kasılma, gerilme, direnme, geriye çekme, donup kalma ya da savaşma eğilimi gösterdiğinize dikkat edin. Kendi kendinize, ‘’Eğer o gücün akışına uysaydım ve onu benim kılsaydım ne olurdu?’’ diye sorun.

 

Hepimizin Esneklik Yasası’na uyumlanabilmesi dileğiyle,

Hazır ”buradayken” evrensel yasalarla ilgili bir video iliştirelim

 

Kaynak; Dan Millman Hayatınızın Amacı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

You May Also Like