Yüksek İrade Yasası

Yüksek İrade Yasası ’nın çalışma prensibi; Ayrılıktaki benliğimizin ve küçük irademizin görüş noktasından bakıldığında, kendi arzularımız ve tercihlerimizi esas alarak davranmamız normaldir; küçük benliğimizi ve irademizi yüksek bir iradenin rehberliğine teslim ettiğimiz ve eylemlerimizi ilgili herkesin en yüksek hayrına adadığımızda, hayatımızın merkezinde ilhamlı bir şevk hissederiz.

Hayat bu kadar basittir.

Biz saydam bir dünyada yaşıyoruz ve Tanrı her an onun bir başından öbür başına parlar. Bu bir masal değil, yaşayan bir gerçektir. Eğer Tanrı’yı hatırlar, kendimizi O’na terk eder ve kendimizi unutursak, bu gerçeği görebiliriz: Tanrı her yerde, her şeyde tezahür eder. Tanrı olmadan biz de olmayız. Bu tamamen olanaksızdır.

THOMAS MERTON

Yüksek İrade Yasası, özellikle, kanılarını veya inançlarını nihai gerçekle karıştıranlarımız ve başkalarının -bizim değil- kendi yollarını izlemeleri gerektiğini unutarak, kendi inançlarını onlara empoze edenlerimiz için önemlidir. Bu yasa ayrıca, kendi kendini baltalama eğilimde olanlarımıza, kendi iyiliğinden ya da niyetlerinden gizlice kuşkulananlarımıza ve hayatına daha derin bir anlam kazandırmanın yolunu arayanlarımıza yardımcı olur. Yüksek İrade Yasası, ayrıca kendini ayrı düşmüş, yalnız hissedenlerimiz ve kendini itibar görmek ya da ‘’iyi hayat’’ için- diğer egolarla savaşır bulanlarımız için de bir bağlantı duygusu meydana getirir.

‘’Senin İraden olsun,’’ demek ve bunu hissetmek Yüksek İrade Yasası’nı uygulamanın bir yoludur. Bununla birlikte, bu yasayı uygulamak ille de dıştaki bir Tanrı’ya inanmayı gerektirmez, ya da belirli bir dini dogmaya bağlı değildir. Onu kendi hayatımızda uygulamak için, sadece kendimize içsel olarak şöyle sormamız gerekir: ‘’ Eğer içimde şefkatli ve her şeyi bilen bir Öz bana şu anda yol gösteriyor olsaydı, bu durumda ne yapardım?’’ Bu yasa işler, çünkü gerçekten böyle bir Öz bizim vasıtamızla iş görür; bizim sadece onu çağırmamız, onunla temas kurmamız gerekir ve sonra ne yapacağımızı biliriz -sonra, içimizde yer alan en yüksek ve en iyi adına ya da onun bir hizmetkarı olarak davranırız.

Yüksek İrade Yasası ve Ego

Kendi kendimize, ‘’Senin İraden olsun’’, deyip, sonra da bize yol gösterilmesini beklediğimizde, zihnin fazla yardımını göremeyiz, çünkü zihin şöyle oyunlar oynar: ‘’ Eğer ben Öz’ün (Tanrı’nın) bir parçasıysam ve Öz benim bir parçam ise, o zaman ben ne istersem bu, Öz’ün iradesidir. Bu beyan da nihai olarak doğrudur, ama egomuz, özgür iradesiyle kendini bir tahta yerleştirip -bütün bedene önem vermeden çoğalan bir kanser gibi- bütünün hayrını düşünmeden istediğini yapma eğilimindedir. Dünyanın çektiği ıstırapların çoğuna, bütünü düşünmeyen bir sürü ayrı, küçük benlik yol açar. Ego ya da ayrılıktaki benlik, ihtiyacı olan dersleri öğrenmek için yüksek prensiplere doğru yönelebilir ya da onlardan uzaklaşabilir.

Yüksek bir iradeye çağrıda bulunmak, kişisel tercihleri ve çıkarları aşan güdülerle, ilgili herkesin yüksek hayrı adına hareket etmeyi içerir -örneğin, çatımız aksa bile, kuraklık çeken bölgemize yağmur yağmasını istemeyi gerektirir.

Küçük benliğin iradesiyle iş gördüğümüz zaman, sınırlıyızdır; sonuçlar elde edebiliriz ama eğer düşersek, yalnız düşeriz. ‘’Tanrı’nın yüksek iradesi’’ duygumuza uygun davrandığımızda, daha büyük ilham ve enerji kullanımımıza açık hale gelir. Bize yol göstermesi için yüksek bir iradeye başvurduğumuzda, genişlediğimizi, yüceldiğimizi ve daha büyük amaçla bağlantı kurduğumuzu hissederiz; hayatımız daha derin ve yüksek bir anlam kazanır. Bu içsel yüce irade duygusuyla uyum içine girdiğimizde, söylediğimiz ya da yaptığımız her şeyi, ilgili herkesin en yüksek hayrına adadığımızda, şefkat, sevgi enerjileri ve ışık günlük hayatımıza akar.

Yüksek İrade Yasası ile ilgili bir videoyu da ”buradayken” paylaşalım.

Yüksek İrade Yasası ‘nı Uygulama

  1. Günlük hayatınızda yaşadığınız ve -birkaç seçenek arasından birini seçme ya da başka türlü bir karar verme gibi- sizin uğraştıran konulardan birini seçin.
  2. Kendi kendinize önce, ‘’Zihnim ne yapmak istiyor?’’ diye sorun. Sonra da, ‘’Yüksek Benliğim, benim bilge, sevecen ve şefkatli tarafım beni ne yapmaya yönlendiriyor?’’ diye sorun.
  3. Kararınızı ya da sorunu kalbinizde ya da duygu merkezinizde tutarak, içtenlikle, ‘’Benim değil Senin İraden olsun,’’ deyin. Sonra dinleyin. Hissedin. Sonra kalbinizin en derin dürtülerine itaat edin, en derin hislerinizin gösterdiği yolu izleyin.

Diğer bir Evrensel Yasa, Beklentiler Yasası

Yüksek İrade Yasası’na uyumlanabilmemiz dileğiyle,

Kaynak; Dan Millman Hayatınızın Amacı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

You May Also Like