Denge kozmik, biyolojik ve kişisel düzeylerde bizim -bedenimiz, zihnimiz ve duygularımız- için geçerlidir ve bize, yaptığımız herhangi bir şeyi fazla özenip yorularak ya da baştan savma yapabileceğimizi ve eğer içsel sarkacımız bir tarafa doğru sallanırsa, sonra kaçınılmaz olarak öbür tarafa doğru sallanacağımızı hatırlatır.
İkiyi bir yaptığınız zaman ve dışınızı da içiniz gibi ve yukarıyı da aşağısı gibi yaptığınız zaman; erkeği ve dişiyi bir yaptığınız zaman, işte o zaman Tanrı’nın alemine gireceksiniz.
Thomas’ın İncili
Eğer yerçekimi evreni bir arada tutan zamk ise, denge onun sınırlarını açığa çıkaran anahtardır. Her şey bir denge halinde mevcuttur: yüksek ve alçak, iç ve dış, sıcak ve soğuk, hızlı ve yavaş, gürültülü ve sakin, zıtlıkların karşılıklı etkileşimi. Kutupların arasında bir denge noktası, bir merkez yer alır.
Psişelerimizde (Zihnimizde) sofu ile zevk düşkününün, inanan ile kuşkucunun, daha yüksek ile daha aşağının, zihinlerimizde çelişki ve çalkantıya neden olan diğer dualitelerin temel modelleri ve değerleri yaşar. Fiziksel, duygusal, zihinsel ve spiritüel dengeye ulaşmak, insan potansiyeli çalışmasıyla ilgili dünya çapındaki birçok geleneğin hedefi olmuştur.
Çin Taocularından, Essene hahamlarına, Hristiyanlardan, Müslümanlara kadar, her kültürden bilgeler orta yolu, her şeyin kararını savunmuşlardır. Doğal dünyada bile, çoğu insan çöl sıcağı ve kutup soğuğu gibi aşırı uçlardan kaçınarak, ılıman bölgelerde daha rahat ve sağlıklı yaşamaktadır.
Denge her zaman aşırı uçlardan kaçınmaya bağlı değildir; denge ayrıca, zaman zaman aşırı uçları da araştırıp keşfetme, sarkacı dengede tutmak için her iki tarafada eşit dikkat göstermeyi içerir. Örneğin; bazen aşırı verici rolünü üstlenip, bazen de geri çekilip sadece izlemeyi isteyebiliriz. Bazen aşırı çalışır, bazen aşırı dinleniriz. Her iki tarafı da eşit kullandığımız sürece dengede kalır ve sonunda yeniden merkeze döneriz.
Ve unutmamalıyız ki, farklı yaradılışlarımız, düzenlerimiz ve yapılarımız gereği dengeyi oluşturan şey her birimiz için farklı olduğu gibi, farkındalık ve bilgeliğimizin bir ölçüsü de, hayatlarımızın ve eylemlerimizin orta yol çevresinde merkezlenmiş olup olmadığına bağlıdır.
Denge yasasına uyumlanmak için
Denge Yasası’na uyumlanabilmek için, hayatımızdaki dengesiz görünen alanlara dikkatle bakmamız gerekir. İster erkek, ister dişi olalım, erkeksi ve kadınsı yanlarımız dengede mi? İşimiz ve ailemiz arasında, kendimizle ve başkalarıyla ilgilenme arasında bir denge kurabiliyor muyuz?
Hayatımızı bu yasanın ışığında gözden geçirmemiz, kendimizi daha iyi bir perspektifle görmemize, uygun düzeltmeler yapmamıza ve daha derin bir sağlık, uyum ve iç huzuru duygusuna kavuşmamıza yardımcı olur.
Evrensel yasalar ilgilinizi çekiyorsa sorumluluk yasasına da bir göz atmanızı tavsiye ederiz.
Buradayken Denge Yasası’na uyumlanmamız dileğiyle,
Kaynak; Dan Millman Hayatınızın Amacı
